CHP liderliğine aday olan Grup Başkanı Özgür Özel, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile özdeşleşen “Herkes için CHP” ve “Herkesin Cumhurbaşkanı” sloganlarını sert ifadelerle eleştirdi. Özel, “Herkes için parti olmaz” dedi. Fox TV’de konuşan Özel, CHP’nin kendi köklerini bilmesi gerektiğini söyledi. Özel’in “Herkes için parti olmaz. Parti toplumun bir kısmını temsil eder. CHP’nin kendini var eden sol, sosyal demokrat kriterleri görmesi, cesur olması lazım” sözleri Kılıçdaroğlu’nun partiyi sağa açma girişimlerine eleştiri olarak yorumlandı.
Mayıs seçiminin kaybedilmesinin çok sebebi olduğunu kaydeden Özel, şöyle dedi: “CHP 39 milletvekilini ittifak ortaklarına verdi. Bize diyorlar ki ‘Siz orada değil miydiniz?’ Biz toplamda 10 milletvekili verileceğini öngörüyorduk. Ben listeyi gördüm pazar günü. 39 rakamını duyduk inanamadık. Sadullah Ergin’in ismini gördüm ‘İnşallah isim-soyisim benzerliğidir. Büyük sıkıntı olur bize’ dedim. Herkes bağrına taş basıp seçim listelerini savundu. CHP’ye hiçbir şey getirmemiştir, milletvekili sayısı olarak kaybettirmiştir.”
Okul öncesine verilen din eğitimini ‘Orta Çağ zihniyeti’ olarak tanımlayan CHP Grup Başkanı Özgür Özel, genel başkanlığa aday olunca söylem değiştirdi. CHP’lilerin de muhafazakar ailelerden geldiğini söyleyen Özel, “Hacı torunlarıyız hepimiz. CHP’lilerde anneannesi hacı olan, dedesi beş vakit namazında olan kişiler var” dedi.
İttifakı bitiren eski ortaklar karşılıklı ‘zehir’ tartışmasına tutuştu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, martta kalkıp yeniden oturduğu 6’lı Masa için “Ben masa yıkmadım. O seçim kazanılsın diye zehir içtim” sözlerine cevap CHP’li Özgür Özel’den geldi. Özel katıldığı programda, “CHP de şerbet içmemiştir” dedi.
Akşener’in sözlerine CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’dan da tepki geldi. Başarır; Akşener’in “Seçimi kazanmak için zehir içtim” sözlerine ‘Allah korusun’ diyerek karşılık verdi. Başarır şunları kaydetti: “Hayırlı olsun. İlle de gel zorla bizimle ittifak yap da demeyiz. Siyasi partiler bu tarz kararlar verebilirler. Bunda da özgürdürler. Ama 31 Mart 2024’ten sonra çok çok farklı bir sonuç çıkabilir. Çok başarısız olabilirler. Çok başarılı olabilirler. Bunun da bedelini kendi tabanlarına, halka verirler.”